25 Temmuz 2012 Çarşamba

100 oluyoruz galiba :)

Blogum ,güzel blogumu oluşturduğum günden bu güne kaç koca gün geçti... Bu zaman dilimi içinde bana keyifler yaşatan, yazdıkça beni mutlu  eden,güzel heyecanlar yaşatan, yeni paylaşımlar sağlayan,  tatlı dilli,iyi niyetli yorumlar okutan,her gün kalabalıklaştığını gördükçe sevindiren, okunduğumu gördükçe içimi kıpır kıpır ettiren, sıkıldıkça avutan, sevindikçe arttıran,.... Emiroşumla birlikte büyüyen....En önemlisi, Emiroşa büyüdüğünde gösterebileceğim kocaman bir anı defteri oluşundan...

Bugün bir de baktım ne göreyim... 100 oluyoruz ...

Bu heyecanım hiç bitmesin.Azalsa da hiç bitmesin ki, Emiroşumun yaşları arttıkça, içindeki güzel anıları kabarıp kabarıp içine sığmaz olsun...O da onları okusun yüzünde güller açsın, gülücükler olsun...

Benimle birlikte Emiroşumun büyüyüşüne tanıklık eden nice 100 ler olsun:)



21 Temmuz 2012 Cumartesi

emirosun kaslari

Emiros dogdugunda, teyzesi biryerlerden duydugu bir yontemi kaslari guzel olsun diye Emirosa uyguladi. Yontem su sekilde uygulandi; Bir kibrit copunun ucu ile kaslar istenen sekilde cizildi. Sonuc; hala kasimiz yok:)) Yakin zamanda da cikacaga benzemiyor. Yontem kulliyen basarisiz:) Babaannemiz her aklina geldiginde uygulamadaki hatayi soyler durur. Meger kibrit copu ile degil rastik ile kaslarin cizilmesi gerekiyomus:)Biz bilememisiz:)Bir dahaki sefere kalem gibi kaslar icin rastik edinecegiz:) Simdilik Emirosum kassiz, bakalim cikicak mi?

10 Temmuz 2012 Salı

internetsizimmmm !!


Yazlığa geldiğimizden beri, blogum güzel bloguma iki kelam edemedim.Sebebine gelince; birincisi; hiç mi hiç vakit bulamıyorum. İkincisi ve en önemlisi ; internetim yok maalesef. Dedemiz kış boyunca  bizim için internete üye olmuştu fakat, ancak   kısıtlı zamanlarda , ve sadece bazı hafta sonları misafirliğe gidebildik. Bu zamanlarda da internete ihtiyacımız olmuyor diye iptal ettirmiş.Şimdi uzun süreli kalıyorum, fakat internetin olmadığı bir döneme rastladım:) Allahtan telefonumdan bağlanmam mümkün oluyor da kısıtlı da olsa bir kaç satır yazıp, internete girme imkanım olabiliyor.

Yazlığa geldiğimizde ilk hafta bebek telsizimiz olmadığı için çok zorlandık. İstanbul' da ki evim tek katlı , her mesafeden Emiroşumun sesini rahatlıkla duymam mümkün olduğu için hiç ihtiyaç hissetmemiştim.Fakat burada evimiz iki katlı ve beşik ikinci katta. O mesafeden sesini duyarım diye düşünmüştüm fakat evin önündeki terasta otururken sürekli ağladı mı uyandı mı diye stres içinde oturuyordum.Bir kaç seferde uyandığı halde ben onu duyana kadar çok şiddetli ağlamaya başladığı için ilk fırsatta bebek telsizi almaya karar verdik.Bulunduğumuz kasabada bebek telsizi mevcut olan tek  bir bebek mağazası vardı o da Chicco. Mecburen oradan aldık.Telsizi alırken de orada gördüğüm oyuncak bir bebek telefonu ilgimi çekti tam mağazadan çıkarken onu da sepete attım.Almaz olaydım. Aldığım ürünlerin hepsinde sorun çıktı maalesef.Bebek telsizi inanılmaz parazit yaptığı için bulunduğumuz yerde sesten oturamadık.Oyuncak bebek telefonun da sesi o kadar az çıkıyordu ki Emiroşun duyması neredeyse imkansız.Paketleri hiç bozmadan tekrar kapattım ve mağazaya geri götürdüm. İstanbul'da alışveriş yaptığım hiç bir mağazada iade konusunda sorun yaşamadığım için başıma geleceklerden habersizdim.Ben çoğu alışverişimi "e-bebek" mağazasından yapıyorum ve neredeyse her şeyi çok rahatlıkla, hatta ve hatta fişsiz bile değiştirebiliyorum. Aynı şekilde C&A mağazası alışverişten üç ay sonra bile iade kabul ediyor.

Mağazaya geri götürdüğümde inanılmaz kaba bir şekilde iade kabul edemeyeceklerini ancak ürünleri teknik servise gönderebileceklerini söylediler.Telsizde sorun  olmadığını pillerinin iyi şarj edilmesi gerektiğini , fakat bebek telefonunda gerçekten arıza olduğunu söylediler.Aynı telefonun başka bir tanesini ile kıyasladılar, pilleri değiştirip, tekrar baktılar "alet bozuk bunu servise göndereceğiz" ama telsizi tekrar deneyin dediler. Bütün ısrarıma rağmen değişimi kabul etmediler.Dün ise mağaza beni arayıp teknik servisin telefonu geri gönderdiğini ve bir sorun olmadığını söylediler. İnanamadım. Mağaza  şöyle bir açıklama yapıyor." Evet ürün arızalı fakat biz bir şey yapamayız.Genel merkez sorunu kabul etmiyor, bu yüzden genel merkezi arayıp hakkınızı arayın.Biz sorumluluk kabul etmiyoruz, Chicco ürününün arkasında durmuyorsa biz ne yapalım???" Pardon da siz kimsiniz?? . Ben ürünü Chicco mağazasından almadım mı?? Gidip İtalya'da ki genel merkezden mi aldım??Bu konuda maalesef ne dediysem işe yaramadı. Velhasıl  tonla para harcayıp iki bozuk ürünle kalakaldım. Hala şaşkın ve sinirliyim.Bakalım ....Türkiye genel merkezine ve İtalya genel merkezine mail atıp, sizi mahkemeye veriyorum deyince bir sonuç alabilecek miyim? Hayır sanmıyorum ama en azından sinirimi biraz çıkarıp, belki biraz da içimi dökebilirim.

Küçük bir kasabanın, küçük bir mağazasından alışveriş yaparken çok dikkatli olmak gerekiyormuş.Ve hatta eğer mümkün ise hiç almamak en iyisiymiş...Büyük marka diye düşünüp markaya aldanmak yetmiyormuş maalesef...

6 Temmuz 2012 Cuma

keskin kucuk disler

Emirosum hastalandiginda bogazlari acidigi icin bir iki gun emememisti. Ben onu emzirmeye calisirken o da yutamayinca sinirlenip,mememi isirmaya basladi. O gun bu gundur ayni aliskanligi surdurur oldu. Inanilmaz canimi acitiyor. Emzirmeye korkar oldum. Son isirisinda kanatti. Ne yapacagimi sasirdim. Isirinca burnunu siktim, cok agladi. Ama maalesef devam etti. Son isirisinda ellerine vurdum, bagirdim ama nafile... Emzirmek kabusum oldu. Basina gelen varsa, tavsiyeler bekliyorum. Yardimm lutfennnnn...

1 Temmuz 2012 Pazar

içime doğmuş...

Geçen gün sebepsiz içimde bir sıkıntı var diye yazmıştım...Bana böyle şeyler pek olmaz demiştim...Meğer bu sıkıntım sebepsiz değilmiş... Hemen ertesi gün Emiroşum maalesef ilk defa ateşlendi.Ateşi düşürmeye çalıştım fakat akşama kadar düşüp düşüp tekrar yükselen ateş yüzünden acilin yollarına düştük.Acil doktoru viral boğaz enfeksiyonu dedi.Şu sıralar tüm çocuklar aynı şekilde hastalanıyormuş.Bizim sitedeki neredeyse tüm bebekler bir iki gün arayla aynı şekilde ateşlenmiş.

Bizim ilk tecrübemiz olduğu için ben biraz sıkıntılı birkaç gün geçirdim.Anne olmak asıl çocuğun hastalanınca çok zormuş. Bunu da görmüş oldum.Sağlıklı bebeğin her derdi nazı seve seve çekiliyor, ama hasta olduğunda herşey bambaşka oluyormuş. Allah beterinden korusun kollasın. Herkesin evladına sağlıklı mutlu günler versin.Onların gül yüzünü soldurmasın...Neyseki şimdi herşey yolunda.Ateşimiz düştü. Neşemiz yavaş yavaş yerine geliyor.Her şeye iyi tarafından bakmak gerekiyor. Kuzenim çocuk doktoru, Bana dediği şey şu; Emiroşun mikroplarla tanışması bir bakıma da iyiymiş çünkü bağışıklığı gelişiyormuş ve kreş döneminde daha rahat adepte olup, mikroplara daha dirençli oluyormuş. Bazı çocuklar, krese ya da okula başlama dönemlerinde, sürekli hastalanıyorlar.Bunun sebebi, diğer çocuklardan geçen farklı mikroplara karşı dirençsiz oluşlarıymış. Bu da işin pozitif tarafını görmenin bir yolu...

Buradan çıkan ana fikir: Anneler çocuklarının her derdini, kalplerinin en derininde hissediyormuş.Hem de taaaa derinlerinde ,hem de başlarına bile gelmeden önce....