31 Aralık 2012 Pazartesi

yilbasi emirosu

2012 bize guzellikler getirdi:) Saglikla mutlulukla gecti gitti:) Daha ne olsun bundan iyisi samda kayisi:) En kotu yilimiz boyle olsun... Allahim verdiklerini bizden geri almasin:)

Benim yeni yil dilegim sahip olduklarimdan fazlasi degil; saglik, bolca gulucuk, araya dereye kucuk suprizler:) tatli tatli , mutlu mutlu, huzurlu huzurlu, tatilli, heyecanli, en cok da saglikli sihhatli, guzel bir yil, o da yetmez guzel bir omur... Sadece kendim ve ailem icin degil herkes icin bu dilek:)

Emiro'dan ve annesinden herkese "MUTLU YILLAR"

PS: tetenin hediyesi yeni yil kiyafetimizle Emiro karsinizda...



29 Aralık 2012 Cumartesi

saka gibi ama valizimiz kayip

Uc gunluk gecikmenin ardindan, bugun nihayet bizi iki saatlik rotar ile ucurabilmeyi basardilar. Havaalani kabusumuz sonunda bitti diyecektim ki ...Neredeee... Bekle bekle bizim valizlerden biri gelmez . Bekle bekle valiz yok. Bizim valiz bir turlu gelemedi. Yani kayip. Bu ucustan zaten dogru bir sey cikmayacagi basindan belliydi. Turkiye'den burada bulamayacagimi dusundugum( turk kahvesi, vs.vs. gibi) bir suru market alisverislerim, Emiro icin ev yapimi pekmez ve tarhanalarim( ki bunlara cok yaniyorum) yine Emiro ve bizim icin gerekli acil onlem ilaclari ve daha hatirlayamadigim kim bilir neler. Hepsi valizle beraber gitti maalesef. Bu yolculukta ki kadar aksilik herhalde zor bir araya gelir. Neyse ki buna da sukur sag saglim varabildik.

Daha onceki yolculuklarda tete yani teyze de bizimleydi ve uc koltukta iki kisiydik ve Emiro rahat rahat haraket edebiliyordu. Bu sefer ucak tiklim tiklimdi yanimdaki iki koltuk da doluydu. Ucak kalkarken Emiroya dedim ki " Annecim , sakin anneyi uzme ve yorma, uslu uslu otur. Anne cok yorgun. Tamam mi" sanki beni anladi evladim gelene kadar o kadar tatli ve usluydu ki kucagimdan bile inmedi. Bu yorgunluk ve gerginlikle Emiro da huysuzluk yapsaydi halim nice olurdu kimbilir.

Butun bu olumsuzluklarin icinde bir de supriz bir guzellik oldu. Emiroyla ucus kapisini ararken, yanimiza gorevli bir bayan gelip Emiroyu sevmek istedi. Biraz konustuk. Ucagin iki gundur iptal oldugunu soyledim. O da Emiroyu cok sevdi ve daha fazla hirpalanmasin diye bizi Yapi Kredi lounge' a gonderdi. Veeee super lux dinlenme salonunda, son derece konforlu bir sekilde,cayimi,kahvemi icerek ve Emironun pesinde kosturarak ucagin kapilarinin acilma saatini bekledik. En guzel yani da kisiye ozel odalarin olmasiydi. İclerinde televizyon ,dergi ,gazete ,rahat koltuk,klima her sey vardi. Bu odada Emiroyu rahat bir sekilde emzirebildim ve biraz olsun dinlenip rahatlayabildim. ( Tabi Emiroyla ne kadar mumkun olursa)

Bu da butun bu aksilikleri kucuk bir bonusuydu. Gorevli bayana Emirodan ve benden sevgiler, opucukler:)
Bir sonraki ucus maceramizda gorusmek uzere...Umarim bu seferkinden daha keyifli bir ucus macerasi olur...

saka gibi ama gidemiyoruz

Uc gundur hava alanina evimize donebilmek icin gidiyoruz ve geri donuyoruz. Yeni ullemizdeki hava kosullari maalesef ucmamizi engelliyor. Uc gundur hava alaninda resmen mahsur kaldik ve tam anlamiyla rezil olduk.Ben neyse ama Emiro canim cok hirpalandi. Bavullar, bebek arabasi, ivir zivir esyalar paltolar, check inler vs. vs. vs. "elm sokagi" gibi girince cikilamiyor. Su anda yine hava alaninda bugun ucabilmek umuduyla bekliyoruz. Emiro kucagimda uyuya kaldi yavrum. Bu satirlari Son sakinligimi koruyarak hava alanindan yaziyorum. Insallah bu iskence bugun biter. Su anda ogrendigime gore 1 saat rotar varmis. Bir saat sonra ne olacagi mechul. Yine iptal olabilirmis. Bu gidisle yeni yilimizi babamizdan ayri gecirmek zorunda
kalacagiz. Tam da onun dort gunluk noel izini varken...
Iyimser olup her iste bir hayir vardir demek istiyorum.
Emiro ve kizgin annesi havaalanindan bildiriyor:(


23 Aralık 2012 Pazar

ciddi kucumen yolcu:)

Emiro ucak seyahatlerinde cok ciddi ve cooldur. Gazetesini, dergisini okur kimseye pas vermez. Desem de sonradan civitir, herseyin altini ustune getirir:) Herkese el sallar, opucuk gonderir. Bir de ustune kaka yapip her yeri kokutur. Etrafi kokular sardikca annesi utanir sikilir. Ve ucak seyahati bu kosullar altinda nihayet son bulur:)

Kucucuk ucak tuvaletine ben bile zor sigdigim icin Emironun altini almam mumkun olamadi. Biz de havaalanina inene kadar oyle kokarca kaldik maalesef:) Verdigimiz gecici rahatsizliktan dolayi ucak yolcularindan ozur dileriz:)




22 Aralık 2012 Cumartesi

molfix reklami

Bizim Emiro molfix reklami cikinca cildiriyor . Zipliyor, dans ediyor, ciglik atiyor, ellerini saklatiyor. Resmen deliriyor. Orada ki bebis hatunlardan birine asik mi oldu acaba??
Sizin bebislerde de var mi boyle tepkiler, yoksa sadece bizimki mi boyle?

17 Aralık 2012 Pazartesi

epey oldu yazmayalı...

Sevgili blogçuğum, maalesef, iki kelam yazı yazamadım çoktandır. Bir baktım ki yazmayalı neredeyse yedi ay olmuş. Arada iki üç hızlıca kaleme alınmış yazılar yazabilmişim ama kayda değer bir şey yok. Bu bloğun hazırlanış amacına uyan, şöyle uzun uzun dertleştiğim, gün gün sevincimi paylaştığım, heyecanımı anlattığım bir tane bile yazım yok. Hiç mi bir şey olmadı bu yedi ay... Olmaz olur mu!! Çok uzun zaman sonra ilk defa kocaman bir yaz ayını eskisi gibi annemler le birlikte yazlıkta geçirim.Bir de küçücük sürpriz yumurtamla birlikte...Çok çok güzel günlerdi. Allah bana her şeyi bıraktığım gibi  buldursun.Umarım böyle bir fırsatı tekrar bulma şansım olur.
Hayatımda yepyeni bir başka sayfa daha açıldı.Yaşadığım huysuz ve tatlı İstanbul'u terk edip, yeni bir ülkeye taşındık.Üstelik bir de küçücük sürpriz yumurtamız var yanımızda.Hayat nelere kadir. Aklıma bile gelmeyenler bir anda başıma geliveriyor. Şu son üç seneye neler sığdı neler. Bir evlilik, bir bebek, bir yeni ülke... Birine alışmaya çalışırken biri daha geliverdi. Günler su gibi akıyor. Buraya geleli neredeyse bir koca ay oldu. Alıştık mı evet alıştık. Yabancı bir ülkede yaşamanın tabiki çok güzel yanları var. Ama zorlukları da var. Bir kere şu anda anlaşabilmek için inanılmaz mücadele vermem gerekiyor.İki yabancı dil bilen ve Avrupa tatillerimde hiç bir zaman dil sıkıntısı yaşamayan ben burada maalesef ne anlıyorum ne de anlatabiliyorum.Konuşmak benim için bir nevi sürekli "tabu" oynamak gibi oldu.Bir an önce kolları sıvamalı ve yeni bir dil öğrenmeye başlamalı... Başlamalı da bu nasıl olacaksa. Emiro bütün enerjimi ve zamanımı alıyor.Acaba bütün anneler benim gibi mi yoksa bu benim beceriksizliğim mi?

Emiro her gün daha bir başka tatlı.Minicik bir bebekken şimdi bıdı bıdı yürüyen bir küçük çocuk oldu.Resmen küçük bir papağan.Her şeyi taklit ediyor.Beni çok güldürüyor.Geçenlerde televizyonun düğmesine basıp kapatıyordu, parmağımı sallayıp hayır dedim yüksek sesle.Şimdi kızdığı ve istemediği bir şey yapıldığında, o da parmağını sallayıp "hayaaaa" diye bağırıyor. Ben yemek yeme savaşlarımız sırasında yere dökülenleri peçete ile sildiriyorum.O da bunu görmüş, az önce bir ıslak mendili eline almış yeri siliyordu:)

Her şey iyi hoş da buralarda hava bir acayip soğuk. Şu anda mesela camdan bakılınca mavi bir gökyüzü ve güneşli bir hava fakaaaat  bir farkla sadece ve sadece    -10 derece.Veee bu daha bir başlangıç. Emiro ve benim dudaklarımız çatlıyor dışarı çıkınca.Şimdi buralara uygun mont , bere, eldiven bakıyorum kendime.Burada baktım bir şeyler buldum ama almadım bir de İstanbul'a bakayım dedim.Emiro'ya astronot tulumu aldık. onu giydiriyorum dışarı çıkarken çok tatlı:)

Emiro ve ben buraya geldiğimizde hastaydık. Çok feci grip olduk. Bizi bayağı yordu bu hastalık. Üstüne üstlük bir de uçağa bu halde salya sümük bindiğimiz için basınç bizi çok daha fazla etkiledi. Burunlarımız zaten tıkalıydı, bir de kulaklarımız tıkandı tam oldu. Benim grip neredeyse 3 hafta sürdü.Grip bitti ama maalesef sinüzite döndü. Hayatımda ilk defa inanılmaz baş ağrıları yaşadım.Velhasıl ilk haftalarımız hastalıkla uğraşarak geçti.Teyzoş da bizimle birlikteydi. Güzel güzel gezip yeni şehri keşfetmek varken, evden dışarı adım atamadık.Üstelik havalar da o günlerde  buranın en güzel havalarıymış.Biz kaçırmışız...

Gelgelelim asıl sıkıntıma. Emiro hastalıktan sonra yemez oldu... Ne yaptım ne ettimse yediremiyorum.Ek gıdaya yeni başladığımız ilk günlere geri döndük. Bir lokma yemiyor.Her yemek seansı işkenceye döndü.Yer gök batıyor. Resmen savaşıyoruz. Sonuçta pes ediyorum ve yediremeden kaldırıyorum.Bu durum beni çok ama çok üzüyor. Ne yapacağımı şaşırdım kaldım.Bana yardım edin eyyy tecrübeli anneler... Ne yapacağım da ben bu Emiro'ya yemek yemeyi tekrar öğreteceğim.Her şeyi ağzına alıyor ve geri tükürüyor.Resmen  zayıfladı .Bakalım Yarın Türkiye'ye geliyoruz.Oturum izni almak için başvuru yapacağız.Bu arada doktorumuza da gideceğiz.Kilo ve boyumuz ne olmuş göreceğiz...

Anlatacak çok şey var ammaaaaa;

1) Emiro uyandı.
2) Eşya ve bavul hazırlanacak
3)Kocacığıma yemek hazırlanıp, bırakılacak.Zira o bizimle gelemiyor.Biz Emiro, teyzoş ve ben geliyoruz.
4)Emiro'nun kirli çamaşırları yıkanacak ve serilecek.
5)Emiro parka götürülecek.

vs.vs.vs.vs...........

Beni bekleyin anacımmmmm.....