Yarın bize yol göründü.Bugün eşyaların bir kısmını dedesi ile önden gönderdik. Yarın da biz anneannemizin yanına yazlığa gidiyoruz. İstanbul'da yazı geçirmek tam bir kabus. Bizim ev mi bu kadar sıcak hava mı sıcak anlayamadım ama daha şimdiden uyuyamaz olduk.Klima da açamıyoruz oğluş yüzünden.Hep beraber terleyip duruyoruz.En azından yazlıkta biraz daha serin bir yaz geçirmeyi umuyorum. Bakalım deneyip, göreceğiz.Emir ile birlikte ilk defa uzun süreli mekan değişikliği yapacağız.Onun doğa ile içe içe börtü, böcekle birlikte ve acık havada vakit geçirmesini istiyorum.Bakalım bizi neler bekliyor olacak. Bir diğer yandan da artık tek başıma olmayacağım için kendime biraz daha fazla zaman ayırmak gibi planlarım da var:)
Şans eseri sitede bu sene doğmuş bir sürü bebek var. Bakalım onları kaynaştırabilecek miyiz? Gerçi sosyalleşip, arkadaş edinmek için henüz erken ama olsun, deneyeceğiz.
Uzun süredir gerçek bir tatile gidemedim.Bu yaz da mümkün olur mu bilmiyorum. Tatile gitmeyi , tatile gitme planları yapmayı, tatil için heyecanlanmayı,mavi denizlerde yüzmeyi özledim...
Tatile gidelim!!
Sabah erkenden çıkalım. Daha seslerimiz geceden çıkmamış olsun; kırık, kekre.
"Yoldan simit alırız" diyelim, yanımızda çay dolu küçük bir termos olsun. Tatile
çıkıyoruz ya, gerekçesiz gülelim filan olur olmaz.
Şehrin son evleri geride
kalıncaya kadar konuşmayalım hiçbir şeyden. Mutlaka bir şey unutmuş olalım evde.
"Aman boş ver, gittiğimiz yerden alırız" diyelim. Aldırmayalım. Aldırmayışımızla
tatile çıkmış olalım. Yetişmeyelim bir yere, "Geze geze gidelim" diyelim. Şurada
çay içelim sonra. Yavaş yavaş. Hava sıcak olunca arabanın bagajından
terliklerimizi çıkarıp giyelim. Sonra yavaş yavaş bütün yıldan bahsedelim. Hiç
bahsetmediğimiz seslerimizle birbirimizden, kendimizden, olup bitenlerden,
tanıdığımız insanlardan.
Gülelim. Dedikodulara geçelim, birbirimize ufak
tefek sırlar verelim. Yine gülelim sonra, tatildeyiz ya, ondan.
Dikiz
aynasında çiçek
Yolda duralım yerli yersiz. Çiçek toplayalım. Arabanın
dikiz aynasına takalım çiçekleri. Vardığımız yere kadar süzülüp solacaklarını
bile bile. Meyveler alalım, şehvetli meyveler.
Şeftalileri satan adamla
konuşalım uzun uzun şeftaliler üzerine. Eski şeftaliler, yenileri ve dünyanın
değişen halleri üzerine konuşalım. Herkesi sever ya insan tatildeyken, öyle.
Dağ çeşmelerinde duralım. Yüzümüzü yıkayalım buz gibi, kollarımızı,
kulaklarımızın arkasını. Saçlarımız ıslansın biraz, biraz su damlasın
yüzümüzden. Acıkalım artık, öğlen oldu.
Neşeli köfteler yapan bir yerde
duralım. İşe bak, en iyi köftelerini yapıyor olsun kadın tesadüfen. Bir kere
kendini bırakınca ve baştan gülmeye başlayınca her şey iyi gider ya
kendiliğinden, öyle olsun. Salatalar gelsin masaya, zeytinyağı parlasın güneşte.
Ekmeğin kıtır yerlerini salatanın suyuna batıralım. Lavaboda, açık havada
ellerimizi yıkayalım uzun uzun; şehir bizden akıp gitsin. Kahve de yapsın kadın
bize, "İkramımız" diye gelsin. Bacaklarımızı uzatıp kahveleri de içelim bir
güzel. Sonra yeniden koyulalım yola.
Eflatun saati
Derken
eflatun saati gelsin, tarlalar, ağaçlar, kuşlar eflatun olsun. Yolumuza bir
kaplumbağa çıksın, bir tavşan ve bir yılan. Şaşıralım her şeye. Radyoda aniden
bir kanal çıksın kendi kendine. En sevdiğim o şarkı var ya, aniden yakalasın
radyoyu, bırakmasın. Yorulalım neşeden. Tam yorulduğumuz yerde varalım
varacağımız yere.
Bavullarımızı alsın biri, biri bizi sabun kokulu bir odaya
taşısın. Yıkanıp paklanıp bizim için hazırlanmış bir şehre inelim. "Ben size
şimdi güzel bir şeyler getireyim" diyen sürprizli garsonlardan birine rast
gelelim. Getirdiği her şeyi sevelim. Her tabağa şaşalım.
Kekikli ahtapot da
getirsin adam mutlaka, kabak çiçeği dolması da getirsin. Biz orada duralım
öylece, bildiğimiz en güzel şeylerden bahsedelim. Balıkçılar balığa çıkana kadar
bitmesin konuşacaklarımız, güleceklerimiz.
Sallana sallana gidelim odamıza.
Ama o sırada balıkçılara kahve yapan bir adam görelim. Yüzü ışıklı olsun adamın.
Derme çatma bir kahve yapsın bize. Küçük, komik bir hikâye anlatsın. Uyuyacakken
tam odamıza çıkalım.
Öyle bir uyku uyuyayım ki öyle bir uyku uyunmamış
olsun. Bembeyaz bir uyku olsun bu, rüya bile görmeyelim. Uyandığımızda pamuk
gibi olsun yüzümüz, gözlerimizde yüz mumluk ampuller yanıyor olsun. Sonra
soralım "Ne yapalım bugün?" düşünürken uyuyalım tekrar, "Yaa, birazcık daha!"...
İnşallah Emir Kaan bebekle çok güzel bir tatil geçirirsiniz annesi
YanıtlaSilTatilden cevap:)simdilik hersey guzel gidiyor:) tesekkur ederiz:)guzel bir hafta dilerim
SilEflatun saati :) Nasılda güzel bir benzetme olmuş... İyi tatiller size Emir Kaan ile birlikte... Bende tatil istedim bak şimdi :)
YanıtlaSilÖpüyorum sizi...
Cok tesekkur ederiz:) umarim en kisa zamanda tatil yollari gorunur:)
SilÇaçacımm, ne güzel yazmışsın.... İçim gitti, ayaklarım Ege'ye uzandı.
YanıtlaSilCanim:) ege'ye dogru soyle bir uzansak ne guzel olurdu dimi:)
SilNe güzel anlatmışsınız, kendim tatile gidiyormuşum gibi içim fıkır fıkır oldu :)
YanıtlaSilteşekkürler:)ne güzel... bunları hissettirdiysem ne mutlu bana:)
SilNe kadar güzel bir anlatma biçimi gerçekten bravo:)o kadar güzel anlatmışsınızki hemen şimdi tatile gitmek istiyorum canım çekti:)
YanıtlaSilbloğunu izlemeye aldım bende bloğuma bekliyorum
teşekkürler:)umarım en kısa zamanda tatile gidersiniz:)iadeyi ziyarete geldim. ben de sizi izlemeye aldım:)
Silbende tatile gitmek istiyorum. Bende beklerim
YanıtlaSilwww.bakbuharika.blogspot.com
Facebooktan takip etmek için
http://www.facebook.com/pages/BaK-Bu-HaRiKa-DeKoRaSyOn/447201555298044
umarım en kısa zamanda güzel bir tatile gidersiniz:)bu arada ziyaretinize geldim ve İzlemeye aldım:)
Sil