Yeni anneler ve anne adayları için,emzirmek ve anne sütü ile ilgili naçizane tavsiyelerimi ve düşüncelerimi paylaşmak istedim;
Nedenini anlayamadığım şekilde mamaya teşvik etme çabaları olan doktorlar
var. Bebeğin en ufak kilo alımında yavaşlama olduğunda hemen mama verilmesi gerektiğini söylüyorlar.Annenin en hassas dönemleri olan doğumdan sonraki ilk günlerde “sütün
yetmiyor” şeklinde baskılar yapılabiliyor. Bu baskılar çoğu zaman, annenin en yakınları tarafından geliyor . Anne,kayınvalide,komşular,arkadaşlar , hatta eşler bile , bazen farkında olarak bazen de farkında omadan ,anneye, süt ve emzirme ile ilgili olumsuz yorumlarda bulanabiliyorlar..Anne zaten bu dönemde panik halinde ve çoğu zaman da tecrübesizlikten etrafındaki olumsuz yorumlardan çok çabuk etkilenerek, emzirmekten vazgeçebiliyor. O an için kendini yetersiz hissedip, bebeğinin her ağlamasını, onun aç olduğu yönünde değerlendirebiliyor.Bu korku içinde de hemen mamaya sarılabiliyor.
Mama denilen yapay şeyin içinde neler var acaba? Anne sütü mucizesinin yerine hangi mama geçebilir ki? Mama şirketlerinin ticari tuzağı, ağlarını çok sinsi bir şekilde, tüm yeni annelerin üzerine atmış durumda. İstemli ya da istemsiz bütün yeni anneler bu tehlike ile karşı karşıya kalıyor maalesef. Bence ,hastanelerde, anne sütü ve emzirme, hemen doğumun ardından teşvik edilmeli, emzirme ile ilgili doğum sonrasında, yeni anneye yeteri kadar destek olunmalı ve anne sütünün önemi çokça anlatılmalı.Ben bu konuda yeterli desteği aldığımı söyleyemiyorum maalesef...
Anne sütü sadece protein,vitamin içermez, aynı zamanda hastalıklara karşı savunma hücrelerini de içerir ve bebeğin doğal olarak bağışıklık sisteminin gelişmesini sağlar.Tüm bunların yanında emzirmek, bebek ve anne ile arasında sıkı bir bağın oluşmasını da sağlar, bebeğe sevgimizi ve huzurumuzu yansıtmanın en güzel yoludur.
Emzirmek,bebek huzursuzlandığında onu yatıştırmanın en kolay ve güzel yöntemidir, bu yüzden emzirmede sınır konulmamalı, bebek ne zaman isterse, o zaman emzirilmelidir.Bebek
memeyi bırakmadan anne emzirmeyi sonlandırmamalı,aksi takdirde bebeğin anneye olan güveni sarsılabiliyor.Memeyi her an doymadan kaybetme korkusu onu derinden etkileyebiliyor.Unutmayalım onlar daha minicikler dünyayı da annelerini de yeni yeni tanımaya çalışıyorlar:)
Sütüm yok korkusu bir kısır döngü gibi... Sütüm yetmiyor diye strese girdikçe olan süt de azalıyor.Pozitif düşünüp inanmak gerek. Beslenmeye özen göstermek çok çok önemli. Bol sıvı tüketimi, vücudun süt üretimini gözle görülür şekilde arttırıyor.En önemlisi de uyku. Uyku süt üretimindeki en önemli unsurlardan biri...
İlk zamanlarda, emzirme teknikleri ile ilgili annede sıkıntılar oluşabiliyor. Ben bu sıkıntıların hepsini yaşadım.ilk haftalarda, sezeryan doğumdan dolayı sütüm gelmediği için bebeğimi yeterli besleyemedim.Mecburen istemediğim halde az da olsa mama vermek zorunda kaldım. Mama takviyesini sadece ilk iki hafta çok kısıtlı miktarda yaptım ve asla biberon kullanmadım. Günde en fazla iki kere 30 cc kadar mama verdim. Onun dışında sürekli emzirdim. Süt gelene kadar uğraştım durdum. Süt yapacak ne varsa araştırdım ve sürekli yedim içtim. Sonunda sütüm geldi, üstelik de bebeğime yetecek kadar. Hatta ilk anda çok fazla ve birden gelen süt ateşlenmeme neden oldu.Fazla sütü pompalayarak boşaltmak zorunda kaldım.Sonrasında yanlış emzirmeden dolayı inanılmaz acılar yaşadım ama yine de pes etmedim. Sonuçta ben ve bebeğim kazandık. Bu zorlu süreci mutlu bir sonla atlatmayı başardık.Her anne bebeğini besleyebilir yeter ki istesin ve inansın...
Son söz:) Sağlıklı bebekler anne sütü ile büyür...Sağlıklı nesiller için anne sütü gerekli..
kalemine sağlık çok güzel yazmışsın anne istedikten sonra süt yok diye birşey yok gerçekten.. Sütün yetmiyor cümlesi de yeni annenin duyabileceği en moral bozucu şey ve nedense hep en yakınlarımızdan büyüklerimizden geliyor !!
YanıtlaSilteşekkürler:) maalesef her yeni annenin yaşadığı sorunlar bunlar :)azmin elinden hiç birşey kurtulmaz:)
Sil