9 Nisan 2012 Pazartesi

hamilelikten kısa kısa :)

Hamile olduğumu öğrendikten sonra, biraz uzunca suren bir şaşkınlık dönemi yaşadım.Hamile kalmayı çok istiyordum ama hamilelik testinin sonuçunu görünce çok acayip şeyler geçiyor insanın kafasından. Önce panikliyorsun, şimdi ne olacak diyorsun. Hayatının ne kadar değişeceğini ve artık geriye dönüş olmadığını düşünerek eyvah diyorsun, ben ne yapıcam şimdi!! Bu panik duygusunu atlatmak biraz zaman alıyor haliyle.  Ben tam artık kendimi hamileliğe alıştırmaya başlamışken,  ikinci haftamda  hafif kanamalarım olduğunu fark ettim. Gece yarısı acilen doktora gittiğimde bu gibi durumların olabildiğini , düşük de olsa  bebeği kaybetme ihtimalimin olabileceğini söyledi. Küçücük bir ihtimalin bile beni ne kadar üzdüğünü anlatamam. Kocacığımın bu duruma getirdiği çok bilimsel açıklaması;  bebeğimizin erkek olacağı, çok afacan ve yaramaz olduğu için yerinde duramadığı, bu yüzden de  tam yerleşemediği, benim kanamalarımın da bu yüzden  olduğu :) Bu tespit bana da çok mantıklı geldi:) Sonuç olarak afacan ,tatlı  oğlum oldu:). Hamileliğimin ilk aylarını bu yüzden biraz stresli bir şekilde geçirmek zorunda kaldım. Bu hamileliğim süresince yaşadığım tek sıkıntılı dönem oldu. Sonrasında, şimdi bile hatırladığımda yüzümü güldüren, hatta bazen keşke yine olsam dediğim çok güzel bir hamilelik  geçirdim. İlk aylarda herkesin başına gelen bulantılar hernedense bende olmadı.Öyle çok uykumun geldiğini de hatırlamıyorum. Hatırladığım şeyler genelde güzel şeyler. Saçlarımın, tırnaklarımın ve cildimin hiç olmadığı kadar güzelleştiği gibi:)

Hamileliğimin 24. haftasında şeker yükleme testlerinde çıkan yüksek şeker o zaman biraz canımı sıksa da, şimdi düşündüğümde onu bile güzel hatırlıyorum. Yüksek çıkan şekerim sayesinde hem ne kadar tatlı olduğum belgelendi:) hem de hayatımda ilk defa düzgün nasıl beslenilirmiş , sağlıklı nasıl yemek yenilirmiş, aç kalmadan nasıl sağlıklı doyulurmuş bunu öğrenmiş oldum. Şekerimin bana bir şekerliği de hamileliğimi toplam 8 kilo ile tamamlamak oldu.

Övünmek gibi olmasın ama herkesten duyduğum; çok güzel bir hamile olduğumdu. Ne de olsa erkek çocuk anneyi güzelleştirirmiş. Oğluşumun bana hediyesi:)
Hamileliğimin son gününe kadar ( ilk 4 hafta hariç ), gezdim tozdum. Doktorum bile bebeği alışveriş merkezinde doğuracaksın bu gidişle dedi. İnsan hiç mi sıkıntı yaşamaz. O anlatılan tüm hamilelik zorlukları bana şimdi hurafe gibi geliyor. Gönlümce aş bile eremedim. Kocacığımı gece kaldırıp bir sürü şey aldıracaktım. Nazlanıp her istediğimi yaptıracaktım. Maalesef sadece bir kere aş erdim o da köfte ekmek ...Hemen köşeden al getir... bu kadarcık... Hayatım boyunca hiç nazlanabilen biri olmadım. Hamilelik tam fırsatı dedim ama gene başaramadım.Bir de yıllarca yaz aylarında en serin havada bile terleyip klima açan, bu yüzden de hep kavga ettiğim kocacığım  hernedense bu yaz  bir dondu bir dondu ... Ben de hamilelikten dolayı bir yandım bir yandım. Bütün yazı klima aç klima kapat diyaloglarıyla geçirdik.Benim için bu yazın vazgeçilmezi klimaydı...

Şimdi hatırladığımda  hamilelik  beni hep gülümsetiyor. Hamileleri gördüğümde hala gözüm takılıyor. Ben bu gidişle en az 3 çocuk doğururum diyorum... diyorum demesine de bu işin bir de diğer tarafı var... annelik her baba yiğidin harcı değilmiş... herhalde hayattaki en zor ve en güzel şey... Bu da daha sonraki postlara ....


2 yorum:

  1. Günaydın, şimdi bu postu okuyunca kendi hamileliklerim aklıma geldi. Ben de hamileliği çok sevmiştim. Belki imkanlar elverse birkaç çocuk daha da doğurabilirdim. Ama ikide kaldım:) Bir kardeş güzel olur size de:)

    sevgiler...

    YanıtlaSil
  2. Ben hep üç çocuk istedim:) Yaş oldu 34 daha ilkini yeni yapabildim:) İkinciyi istiyorum ama babamız duymasın daha ilkine ancak alıştı:) belki yetişirse üçüncü:) hele bunu hiç hiç duymasın :))

    YanıtlaSil