30 Nisan 2012 Pazartesi

postpartum 1

Doğum yaptığım gün, hayatımın en özel ve en güzel günü... Her şeye rağmen... Her şeye rağmen diyorum, çünkü ben de maalesef sezeryan ile doğum yapanlardanım...Normal doğumu çok istememe rağmen mümkün olamadı.Tabi ki her şeyin başı sağlık. Sonuç olarak bebeğim ve ben şu anda sağlıklıyız ve her şey yolunda, bu da benim için her şeyden önemli...

Fakaaaatttt.....

Normal doğum gerçekleştirip,   ağrısız, sızısız, acı çekmeden bebeğimi karşılamak isterdim.Onun hayata ilk gözlerini açışına tanık olmak isterdim. Hayattaki ilk anlarında, onu tek başına bırakmadan, ilk merhabayı ben demek isterdim.Dünyaya geldiği gibi annesinin kollarında, güvende ve huzurla gözlerini açmasını isterdim.İlk duyduğu kokunun anne kokusu olmasını isterdim.Dünyaya geleceği günü kendisinin seçmesini isterdim.Daha ilk kararından onu yoksun bırakmak istemezdim.Doğduğu ilk anda anne sütü ve sıcaklığı ile tanışabilmesini isterdim.Doğumda yaşanan tüm zorlu süreçte, birbirimize daha da yaklaşıp, annelik duygusunu tümüyle yaşayabilmek isterdim.
O da minicik  bir insan, ve psikolojisi belki de o anda dışarı çıkmaya hazır değildi.Onun gözünden bir anda sıcacık, güvenli,alıştığı bir ortamdan, karmakarışık dünyaya zorla ve müdahale ile gözünü açmak nasıl bir duygu  acaba?Bunu ona yaşatmak istemezdim.Kendisi hazır olacak ve artık yola çıkma vaktinin geldiğini bilerek ve isteyerek her şeye hazır bir şekilde dünyaya gelecekti.Maalesef ikimizin de bunları yaşama şansımız olmadı.Keşke olsaydı...

Ağrı ve sancılar arasında olsa da , bebeğimi ilk gördüğüm an ,onu kollarıma aldığım an, ilk emzirdiğim an, hayatımdaki en güzel anlardı.

Hastanede geçirdiğimiz ilk gece, maalesef yine sezeryan yüzünden, sütüm hemen gelmemiş, bu çok bilinen ve doğal bir süreçmiş. Normal doğumda, vücut her haliyle kendini doğuma hazırladığı için doğumun hemen sonrasında, annedeki süt salgısı başlarmış, fakat sezeryan doğumda bu süreç 3-4 günü bulabiliyormuş.Bebeğim çok güzel emiyordu fakat,  benim bu durum hakkında bilgim olmadığı için, ve bizi kimse uyarmadığı için, bebeğimin yeteri kadar beslenemediğini maalesef anlayamadım.Hastanede kaldığım sürece , bebeğim sürekli ağladı. Ben , bütün bebekler böyle ağlıyor zannediyordum.O kadar ağrı içinde ,bebeğim ve ben  tüm geceyi uyumadan ağlayarak geçirdik..

Hastanedeki üçüncü günün sonunda, biz taburcu olmadan önce hemşirelerden biri sonunda bizi uyardı ve bebeğimin aç olabileceğini bu yüzsen ağlayabileceğini, mama takviyesi yapmamız gerektiğini söyledi.Daha önceden okuduklarımdan, biberonla mama ile beslenen bebeklerin bir daha anneyi emmediğini biliyordum.İlk başta, mama takviyesine şiddetle karşı çıktım.Daha sonra doktorun muayenesinde, bebeğimde sarılık olduğu ortaya çıktı.Sarılığın sebeplerinden birisi de yeteri kadar beslenememesiymiş.Bunu duyunca, sadece , kaşık uçlu biberon ile mama verilmesini kabul etmek zorunda kaldım.Bebeğimin, mamayı yedikten sonraki hali gözümün önünden hiç gitmiyor. Bir anda rahatlayıp, mışıl mışıl uykuya daldığını görünce, daha önce mamayı kabul etmediğime çok pişman oldum. Belki bilseydik ,sarılık  olmasına da engel olabilirdik.Doğumdan sonra ki üç haftalık süreci sarılık kontrol testleri ve takibi ile geçirdik.

Postpartum 2 de ,evdeki lohusalık günlerim olacak.... Arkası yarın :)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder